top of page

Daha güçlü ve sürdürülebilir bir baskı işletmesi geliştirmek




Daha güçlü ve sürdürülebilir bir baskı işletmesi geliştirmek

Alexandre Emeryk, Canon Eurasia Ülke Direktörü

Bu yıl baskı endüstrisi için yılın en önemli fuarlardan biri hiç şüphesiz Drupa 2024 olacak. Heyecan verici yeniliklerin merkezi olmasının yanı sıra bu etkinlik, bize bugün sektörü etkileyen bir dizi konu üzerinde durma, düşünme ve iş birliği yapma fırsatı veriyor. Birçok markanın artık çevreye karşı daha sorumlu iş modelleri ve operasyonel süreçleri uygulamaya geçmesi sebebiyle Drupa 2024’ün en önemli vurgularından biri ise kuşkusuz sürdürülebilirlik olacak. Bu çerçevede sektörün; sürdürülebilir baskı yöntemleri ve geri dönüşüme katkıda bulunan cihazların kullanımından FSC sertifikalı, PVC içermeyen ve geri dönüştürülmüş baskı altı malzemelerinin benimsenmesine kadar, çevresel etkiyi azaltmak için ortak bir çaba sarf ettiğini gözlemliyoruz. 

Son on yılda, işletmelerin sürdürülebilirlikle ilgili daha sorumlu ve daha döngüsel bir şekilde büyümeye yönelik çabalarında bir artış gördük.

Bu kapsamda örneğin; mevcut üretim ekipmanlarının kiralanması, yeniden kullanılması, onarılması, yenilenmesi ve geri dönüştürülmesine yönelik seçeneklerin arttığını görüyoruz. En son teknolojiler; üretim süreçlerinde hız, üretkenlik ve çıktı kalitesi gibi performans kriterlerini iyileştirirken aynı zamanda kaynak tasarrufu, daha düşük enerji tüketimi ve hammadde kullanımında baskı işletmelerine yardımcı olarak daha verimli çalışmalarını ve müşterilerine daha iyi hizmet vermelerini sağladı.

Diğer taraftan “atık yönetimi”, sektörün yan ürünlerini ve basılı materyallerini daha sorumlu bir şekilde geri dönüştürmek veya bertaraf etmek için üzerinde çalıştığı önemli bir konu haline geldi. PwC ve Deloitte tarafından; tüketiciler ve işletme yöneticileri arasında yapılan son küresel anketler de sürdürülebilirliğe olan ilgi ve aktif katılımın arttığını ve bu yaklaşımı benimseyen işletmelerin büyümeye hazır olduğunu gösteriyor. Deloitte'un üst düzey yöneticiler ile yaptığı aynı ankete katılanların yüzde 75'i, son 12 ay içinde sürdürülebilirliğe yaptıkları yatırımları artırdığını belirterek, işletmeleri yatırım ve faaliyetlerini değiştirmeye teşvik ediyor.

Bu yaklaşımın sonucu olarak Avrupa’da birçok ihale artık Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim (ESG) kriterlerine göre yürütülüyor. Böylece sürdürülebilirlikle ilgili sorulara cevap verememek bazı ticari fırsatları kaçırmaya ve şirket itibarını etkilemeye neden olabiliyor.

Kurumsal değişimi yönlendiren sürdürülebilirlik trendleri

2024 ve sonrasına baktığımızda, özel ESG ekiplerini ve kaynaklarını istihdam eden büyük şirketlerin yanı sıra daha küçük işletmeler için de bu konuya yönelik artan bir ilgi söz konusu. Bunun en önemli nedenlerinden biri de 'Yeşil Aklama' (Greenwashing) ile mücadele amacıyla daha sıkı AB düzenlemelerinin getirilmesi. Bu yılın başlarında yasaya dönüştürülen düzenlemelere AB üye devletlerinin uyması için en fazla 24 ay süre verildi. Bu düzenlemelere göre, yanıltıcı çevresel iddialarda bulunan şirketler, yıllık gelirlerinin en az yüzde 4'ü kadar ceza ile karşı karşıya kalacak.

KOBİ'ler için pratik sonuçlar, küresel markalar ve perakendeciler için sürdürülebilirlik danışmanı olan Steve Lister’ın basım hizmeti sağlayıcılarına (PSP'ler) yönelik yakın zamanda yaptığı bir sunumda özetlediği gibi; "Sürdürülebilir pratiklere sahip olduğunu iddia eden start-up'larda bir artış var. Bu da artık küçük işletmelerin de rekabet açısından olduğu kadar hükümet ve tüketici perspektiflerinden de sürdürülebilirlik kimliklerini kanıtlama konusunda artan bir baskı görmeye başlayacakları anlamına geliyor."

Yine Lister’ın sunumunda yer verdiği gibi, çevresel etkinin büyük bir kısmı, tasarım aşamasının başlarında belirleniyor. Daha düşük çevresel etkiye sahip seçenekler, yeniden kullanım ve geri dönüşüm için daha fazla seçenek sunan alternatif baskı malzemeleri veya kaynak ve üretim aşamalarında daha düşük karbon ayak izi sunan seçenekler gündemde.

Değişime odaklanmak

Herkese uyan tek bir çözüm bulmak oldukça güç tabii. Ancak mevcut teknolojik, operasyonel malzeme seçeneklerini ve bunların çeşitli müşteri ihtiyaçlarına nasıl yanıt verdiğini anlamak; baskı işletmelerinin, sadece satış anlamında değil, aynı zamanda geleceğe yönelik de ticari avantaj sağlayabilecekleri yatırım anlamına geliyor.

Daha sürdürülebilir operasyonlara geçiş ve bunların müşterilerle paylaşılması, baskı hizmeti sağlayıcıları için daha güçlü müşteri ilişkileri geliştirmek ve işlerine değer katmak için bir fırsat olabilir. Öte yandan, bu durum sürekli değişen zorlu ticari koşullarda iş dayanıklılığını da artırabilir.

Türkiye baskı pazarında sürdürülebilirliğe yaklaşım

Türkiye’de ise baskı pazarında sürdürülebilirlik birçok kurumun odağında bulunuyor. Bu kapsamda müşterilerimizin özellikle artan çevresel duyarlılık ve sürdürülebilirlik hedefleriyle çevre dostu ve yüksek enerji verimliliğine sahip ürünler kullanmayı her geçen gün daha ön plana koydukları konuları deneyimliyoruz. Biz de Canon olarak, tüketicilere sürdürülebilirlikle ekstra değer katmayı önceliklendiriyoruz.

Örneğin kurum içi baskı seçeneklerinde imagePRESS V Serisi ENERGY STAR sertifikası ve EPEAT Gold derecesi ile çevre dostu bir seçim olduğunu kanıtlarken imagePRESS V1000 ve V1350 modellerinde bulunan Entegre POD-SURF ünitesi ise uyku modunda daha düşük enerji tüketimi ve yerleşik, hafif soğutma ile daha az yer kaplayarak işletmelerin karbon ayak izini azaltıyor.

Siyah/Beyaz üretim baskı ürün ve çözümlerimize baktığımızda ise; Océ VarioPrint 6000 TITAN serisi, en yakın rakiplerinden baskı başına yüzde 30 daha az enerji tüketirken rakip modellerden de yüzde 97 daha az ozon üretiyor. Aynı zamanda çalışma sürecinde düşük gürültü seviyelerini yakalayarak gerçek bir çevre dostu olduğunu da kanıtlıyor.

Her geçen gün pazar payını artıran geniş format baskı ürünleri tarafında da GREENGUARD Gold sertifikalı Canon Colorado M Serisi düşük mürekkep kullanımı ve yüksek enerji verimliliği ile çevre dostu ve sürdürülebilir bir baskı yaklaşımı sunuyor.

Ortak fayda için birlikte yaşama ve çalışma olarak tanımlanan kurumsal felsefemiz "Kyosei" kapsamında sürdürülebilirlik ve sorumluluk ilkelerimiz ilk günden itibaren yeniliklerimizin merkezinde yer alıyor. Çözümlerimizin üretim, lojistik, kullanım ve geri dönüşüm yöntemlerini değerlendirirken çevreyi azami ölçüde düşünerek hareket etmeye devam ediyoruz.

bottom of page